1-çizimi ana hatları ile çizdim, alt bir layer ile gri tonda boyadım.
2- gölge ve ışık noktaları vermeye başladım,
3- gölge ve ışık'a devam, saçlarına dokunmaya başladım,
4- tamamladım.
5- üstüne bir layer açtım, katman ayarını overlay'e getirdim ve ten rengini ve saçlarını da kahverengiye boyadım.
6- "dodge tool" ile biraz daha aydınlık vermenden önce, renklerini Hue/Saturation (Ctrl+U) ayaları ile biraz değiştirdim. sonrasında da biraz daha aydınlık verdim ve son.
merhabalar,
burada çok basit bir (illüstrasyon) yüz, el, ayak ve ayakkabı eskizleri var.
tabi bu benim çizim tarzım, ancak çizerken dikkat ettiğim, şekiller üzerinde olmayan, görünmeyen hayali çizgilerim var.
kafa: 2 dairede formunda bir yapıya sahip,
mavi yatay çizgim; kulak, burun ve göz'lerinin yerleşme noktaları.
çocuk'larda, kulaklar; göz hizasından biraz aşağıdadır, yetişkin insanlarda kulakların hizası, burun ve kaş aralığındadır. gerçekte de böyledir, çizerken de buna dikkat etmeliyiz.
örneğin bu formda, kulakları daha da aşağıya indirebilirdim, bu çizimimize biraz daha şirinlik (daha küçük çocuk) verebilirdi, bu çocuk 8-12 yaşlarında gibi düşündüm.
bir küçük insan,
şu ekosistemde yeri olmayan bir insan.
küçük (!) ama; hayalleri, arzuları, olmak istedikleri, yaptıkları, yapacakları, gördükleri haddinden fazla, haddinden büyük.
ama küçük insan,
yaşadığı şu şehr-i istanbul'a sığamayacak kadar küçük, şu dünyaya belki de evrenine sığamayacak kadar küçük insan....
öncelikle, vinyetimizi çizdim, ayrı bir layer'da üstünden kontörlerini attım. yine ayrı bir layer'da boyamaya başladım. video tutorial'i aşağıda izleyebilirsiniz.
kolay gelsin...
eminim ki biliyordu... taçsız kraliçe olmanın aslında bir kraliçe olmadığını o da biliyordu. bunun aslında kendisine duyulan bir saygı ve sevgiden kaynaklanan bir iltifat olduğunu da biliyordu. ama "çaktırmıyordu" :)
ardına bakmadan koş diyeceğim ama, madem önünü görebiliyorsun, arada bir ardına da bak da, ne kadar yer gelmişsin, ne kadar dünya değişmiş farkına var, ölç, devam et .....
kapana kısılmış olamaz, bi kere kapan yok, bi kere her tarafı kapalı bir yer de değil:) az ilerde bir ışık görünüyor ama, kafasını sağa çevirmesi gerek görmesi için, yada ayaklarındaki gölgeye bakması gerek....
ne hayaller kurmuştuk bunda 30-40 yıl öncesinde, robotlar hayatımıza girip bize her konuda yardım ve hizmet edeceklerdi..bu fütüristçe tahminlerin hiç bir olası yıllarda olmadı, olamadı...başak bahara diyelim artık...
e tabi tek başına kahraman olmak mümkün değildir sanıyorum. çok eski bir sözün de dediği gibi birlikten kuvvet doğarmış. bu kahramanlarımız da birlikte kuvvetliler.
bir süredir blog'umda hep aynı tarzı işliyorum, önce eskiz, kontör ve boyama.....
ancak bir önceki ders olan render hakkında minik bir bilgi 'yi de yine bu resimde kullandık. anatomi bilgisi için ayrı bir çalışma içine girmek gerektiğini de unutmamak lazım...kolay gelsin...
Merhabalar,
çevremizde her görebildiğimiz cisim, aslında o cismin üzerine yansıyıp da kırılarak gelen ışık kaynaklarının beynimizdeki yorumlanmasıdır. Gece karanlığında bir cismin şeklini, rengini, duruşunu görmekte zorlanmamızın da sebebi budur aslında. O zaman biz de resim çizerken, ışık kaynağını, yönünü, şiddetini görmemezlikten gelemeyiz. Renkli bir resim çizilse de, karakalemle siyah/beyaz bir resim çizilse de, işte bu ışık kaynağına göre cismin gölge-açıklık-koyuluk oranlarını iyi derecede verme işlemine Render ismi vermişler, bizler de aynı isimle devam ediyoruz. Aşağıdaki örnek, render hakkında mini bir bilgi içermekte. Tabi geometrik olarak daha karmaşık cisimleri de yine bu kurala göre render'ını alacağız.
Evde eskiz çalışması yaparken, masa lambamızdan, yada pencerenin ışığından faydalanabiliriz.
Bu çalışmanın video eğitselini aşağıda izleyebilirsiniz. (photoshop fırça değerleri : opacity:%50, flow:%100 ve kenarları açık fırça kullandım.)
kolay gelsin...
"meraba kardeşim .. benim çizimde yeteneğim yok ve senin bloguna ve sitene girdim çok güzel çalışmalar yapmışsın acaba bu doğuştan gelen bir yetenekmi yoksa geliştirip de elde ettin? ben de çizim yeteniği kazanmak istiyorum acaba bana bu konuda yardımcı olabilir misin?" Osman Apaydın.
merhabalar,
ben doğuştan gelen bir yetenek olduğunu hiç düşünmüyorum...
eğer çizmek istiyorsan, öncelikle eline bir kurşunkalem alıp, çok çalışman, pratik yapman, taklit etmen gerek.
ama çok... kesinlikle az değil, kesinlikle sıkılarak değil. severek. sonra bu çalışmalarının sonucunda kendi tarzını oluşturursun, taklitten uzak kalarak....
o zaman sana Adrew Loomis'in internetten bulabileceğin kitaplarını tavsiye ediyorum.
çok yeni isen bu işin başında, bir bilenle çalışmanda da çok ciddi faydalar olabilir.
www.conceptart.org gibi sitelerdeki sketchbook köşelerini takip etmende fayda olabilir.
sonra photoshop gibi bi programda dijital resme geçtiğinde (bu senin için sonraki bir adım olacaktır.)
benim blog'u takip etmende ve ordaki linklere bakmanda fayda olabilir.
herşeyin bir öncesi var, e tabi, önce olduğunda bir de sonra olmalı.
işte bu öncesi...
işte bu da sonrası....
burada uyguladığım teknik, önceki çalışmalarımdan biraz farklı. önce, kabaca eskiz'ini çizdim. nereye ne koyacağımı önceden belirlemem gerekiyor ki sonrasında zaman kaybetmeyeyim. sonrasında, daha fazla eskiz yada kontör çizmeden hemen renklendirmeye geçtim, dolgunlukları renk ile verdim. en sonunda da, dikkat ettiyseniz, ağaçların gövdesine ve yapraklarına, taşlara texture uyguladım, bazılarında da fırçama texture uygulayarak boyama yaptım, bulutlarda olduğu gibi...
o tadına doyamadığımız pastalar, kekler var ya, aradan yıllar geçse de yine aynı lezzete ulaşamayan fırınlanmış hamurlar var ya.. az emekle olmadığı kesin ki, aynı lezzet çok defa başka pastalarda, keklerde yok. belki de onların hamuru, suyu farklı, yoğurma şekli farklı belki içinde evlada yapılan sevgi baharatından da katıyor. kendi anneme ve tüm annelere sevgi ve saygılarımı gönderiyorum...
çizmiş olduğum eskizin üzerinden her zamanki gibi hatlarını belirlemek için kontörlerini attım.